بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
خَاتَمَ Hâteme Kelimesi
Ehad olan Rabbimizin bize gönderdiği Kur’an’da yer alan خَاتَمَ Hâteme kelimesi, خَتَمَ (h+t+m) kökünden türeyen ismi faildir.
Tıpkı نصح (n+s+h) kökünden ناصح nasuh; عبد (a+b+d) kökünden عابد âbd örneklerinde olduğu gibi…
خَاتَمَ Hâteme kelimesini anlayabilmek için kök kelime olan خَتَمَ hateme fiilinin anlamına bakmak gerekmektedir: Başarıyla tamamlamak, mükemmelliği kanıtlamak için işaretlemek, etiketlemek, bir şeyin durumunu belirlemek…

Arapça ختم الشركة hatemeşşirket ifadesi şirket kaşesi, مختوم قرار mahtum karar mühürlü karar anlamına gelmektedir.
Kur’an’ı açıklama ve meali ile ilgili yazılan kitaplarda Ahzab suresi 40. ayette kullanılan خَتَمَ hateme kelimesine bakalım. Arapça olan خَاتَمَ النَّبِيِّينَ Hâtemennebiyyine kelimesi; Farsçada aynı seslendirmeye sahip olan ختم hatem ve اختتام ehtatem kelimelerinin Farsça anlamı ile “Peygamberlerin Sonuncusu / Nebilerin Sonuncusu” şeklinde yanlış tercüme edilmiştir.




خَتَمَ Hateme kelimesi, Farsça, “bir şeyin sonu” anlamına gelmektedir.
Pagan dinlerinin devamını sağlamak üzere anlam üzerinde yapılan sinsi tahrifatlara rağmen Arapça olarak gönderildiği açık olan Kur’an’ımızda, خَاتَمَ النَّبِيِّينَ Hâtemen Nebiyyine kelimesinin, “Nebilerin onay mührü, damgası, cirosu, saygın prestijli nişanı, övgüye değer işareti” anlamına geldiği, Ahzab 33/45 ayette kanıtlanmıştır.
Ahzab 33/45
يَٓا اَيُّهَا النَّبِيُّ اِنَّٓا اَرْسَلْنَاكَ شَاهِدًا وَمُبَشِّرًا وَنَذ۪يرًاۙ
- يَا أَيُّهَا النَّبِيُّ إِنَّا أَرْسَلْنَاكَ / yâ eyyuhâ-nnebiyyu innâ erselnâke
- شَاهِدًا / şahiden
- وَمُبَشِّرًا / ve mubeşşiran
- وَنَذِيرًا / ve neziyran
*****
وَاِذَا ق۪يلَ لَهُمُ اتَّبِعُوا مَٓا اَنْزَلَ اللّٰهُ قَالُوا بَلْ نَتَّبِعُ مَٓا اَلْفَيْنَا عَلَيْهِ اٰبَٓاءَنَاۜ اَوَلَوْ كَانَ
اٰبَٓاؤُ۬هُمْ لَا يَعْقِلُونَ شَيْـًٔا وَلَا يَهْتَدُونَ
Onlara, “Allah’ın indirdiğine uyun!” denildiğinde, “Hayır, bilakis biz, atalarımızı üzerinde bulduğumuza uyarız!” derler. Peki ama, ataları bir şey anlamayan, doğru yolu bulamayan kimseler olsalar da mı?
Bakara 2:170